![]() | ||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||
NOGAYSAAT
SON YORUMLANANLAREN ÇOK OKUNANLARHABER ARA |
![]() Nogaylardın Türkiye'ge Köşüvu
Nogaylardın Türkiye'ge Köşüvu Kaynak : Karaçay Çerkez Cumhuriyeti Nogay Televizyonu
Onyedınşı, onsegızınşı ömürler nogay halktıng tarihınde ende ayavsız em katı şaklar. Takka talasıp, bırıbırıne kavgalarman şapkınlık etıp turgan nogay mırzalar nogay halktın baktısıng onmaysız yagına urdular. Ene sol yıllarda nogay halktın sanı ayavsız kemeyıp basladı. Onsegızınşı ömürdung sekseninsi yıllarında yettı yüz ming nogay Turkiye ge köştü. Sosı yıllarda Turkiye ga köşiyek bolıp dört yıllık yazıvlardan song Osmanlı Padişahından ferman algan nogaylardın artınnan aytılgan yatlav tömende yazılgan. Ol zamanda kafkasya nogayları Osmanlıga temsılde Istanbul dep aytkan, Turkıye ga kelgen nogaylarda russiaga moskov dep aytadı eken. Bırı kettı urum ga, Bırı kettı kırım ga, Batır el dıng balası Bızde ketıp baramız Biyik tavdıng kırına İSTANBUL'GA KÖŞÜV Aylana akkan ak koban Ayrım ayrım keng togay Kayda ketıp yoyıldı Yagasına yayılıp kongan köp nogay Koban boyu kök ağaş Ağaş bası burlendı Töh ay nege ettı Yaman yalgan dunya basımızda turlendı Kapıstaman badrajan kara suvda kaynasa Üyrenmegen yaslar dep bızım nogay ullardı Patışa tutup kıynasa Ol zaman da ne etermız? Eğer patışa yol berse Istanbulga ketermız Ketsek ne zat etermız Aylak terıs etermız Ketkenımız ne taptı? Mıng uş yuz otuz sanede Ya hayırga ya şerge dep Istanbulga halk köştü Köştü bolsa ne taptı? Alpıska kelgen karalar Emşekteğı balalar Beren kalgır turk yerinde Yayav yurup suv tappay Akırında kum taptı Kayırga dep el köştü Kayır kaydan tabılsın Kayır suvga ketken song El suklangan ak kobandı kaldırıp Yer yartısı kara dengız kak yarıp Köp nogayım turk yerıne yetken song Yayılıp kırda yaşagan Kımızıman koy yılığın aşagan Ellerden el ötüp maktalgan Aytuvlı nogay yurdu tas boldu Kıl yalavlı kalmık bızge kas boldı Esap etıp karasang köp saneler avustu Köbsıngen iyt mırzalar erisıp Alem maytak, köp nogay, kalım nogay Avur yurttu tavüstü Edıl Yayık ekı suv Bır sanede yayıkkada sıymadık Yerı yennet suvu serbet Keşınmege kütınmege kolaylı Erıkken kun dombaylı El suklangan ak kobandıng toppa tolu nogaylı Yeryüzününg körkü dep Ağaşay bar karagan Şorkragı şor şor etıp ağagan Kıyıvlu yağa koban bar Kobanda ayrı kuyruk saban bar Kobanda taram taram toğay bar Toğay tolu nogay bar Bu ne degen koban tolu el edık Ne şık yaşay turu edık Yarlıkban yalgızlık bızge yos boldu Kalım şerkeş köp nogay Teng yaşagan tolu koban bos boldu Azgana kalgan nogayga Ak kobandan ayırmay Mavlemız bırge köştü Savdat alsa bızden Orıstın ötpeğı azık bolar tınglangız Mınnan arı bız ketsek karıp kasar nogayga yazık bolar anglangız. Kettı yıllar. Tömen akkan ak kobanday aktarılıp. Ane Edıldey bolup bayıp Yarık yayıktay yayılıp Tavlar, taslar, keng şöller, Döngül döngül kök köller Dört yagası kıyıvlu Derya dengız, Alem maytag alem kıyavlı Altın orda elım edıng Yok boldıng Som yureklı batır edım Art boldum Argımaktı saylap mıngen Aruvlerdı sernep algan Yilik maydı mol yegen Kımızdı baldı sımırgen Yıgıtlerını ördögen Yıravlarını sıylagan Han biylerın saylap bılgen Halk edık Endı bugun azaydık Kollarımız ab argın bolduk Yavlıkban bızıktı Söngen yurttan angladık Kemsılıkben zorlukka, Harp bolganda teng bolduk Endı bızdı korlamaga şalışkanlar Az şıkpaz Iyerşeng kırgen ordaga Tüz kabardı eş aytpaz Bırevlerı kedem der Bırevlerı bebem der Özgelerı yangıp turgan Asılından adasgan Yetım ösgen balaga Şıbjıy sogan salganday Aguv berıp kusturur. Adet yoldu mıttırır. Buzgın salıp araga Halkımızdı yılatar. Eh nogayım nogayım Yanım süygen aziz kalkım Teren tamır emensın Nuh ayelden kelesın Sav dunyaga urluk taslap Kop mılletke dem tamlap Yangı yurtlar baylaysın Kart bolsan da yaşaysın Negedeseng niyetıng Köz yaştan da tazadı Negedesen yuregın Karakustun koynunda Şahit bolup uşadi NOGAYLARIN TÜRKİYE'YE GÖÇÜ Onyedinci, onsekizinci asırlar nogay halkının tarihinde en çaresiz ve zor donemler olmuştur. Taht için, birbirlerine iç çekişmelerle saldırmaya devam eden mirzalar nogay halkının geleceğini zayıf taraflarından vurmuştur. İşte o yıllarda nogay halkın sayısı çaresizce azalmaya başladı. Onyedinci asrın sekseninci yıllarında yediyüzbin nogay Türkiye'ye göç etti. O yıllarda Türkiye'ye göç etmek için dört yıl suren yazışmalardan sonra Osmanlı Padişahından ferman alan nogayların ardından söylenen şiir aşağıda yazılmıştır. O zamanlarda Kafkasya nogayları Osmanlıya temsilen İstanbul derlerdi. Türkiye'ye gelen nogaylar da Rusya'ya Moskova derlerdi. Biri gitti Kırım'a, Biri gitti Rumeli'ne Kahraman yurdun evladı Bizde gidiyoruz Yüce dağların kırına İSTANBUL'A GÖÇ Döne döne akan ak Koban Ayrı ayrı geniş doga Nereye gidip kayboldu Kıyısında yayılıp yerleşmiş çok nogay Koban boyu yeşil ağaç Ağaç bası kurudu Tuh ah neden yaptı Kotu utanç dünyası başımıza çullandı Kapuska ile domates kara suda kaynasa Cahil gençler diye bizim nogay oğullarımızı Padişah tutup katletse O zaman ne yaparız? Eğer padişah yol verse İstanbul'a gideriz Gitsek ne yaparız? Elbet terhis oluruz. Gidenlerimiz ne oldu? Binücyüzotuz senesinde Ya hayıra ya şerre diye İstanbul'a halk göçtü Göçtü de ne oldu? Atmışa gelen büyükler Emzikli bebekler Yerinde kalası Türk yerinde Yayan yürüyüp su bulamadan Sonunda kum buldu. Hayıra diye el göçtü. Hayır nerden bulunsun? Hayır suya aktıktan sonra Ellerin kıskandığı ak Kobanı bırakıp, Yer yarısı kara denizi tam yarıp Çok nogayım Türk yerine vardıktan sonra Dağılıp kırda yaşamış Kımızı ile koyun iliği yemiş Ellerden el üstünlüğü ile övülen Dillere destan nogay yurdu taş oldu Kıl yalavlı kalmuk bize yakın oldu Hesap edip baksan çok seneler geçti Çoğunlukla it mirzalar inatlaşıp, Alem hayran, çok nogay, koklu nogay Değerli yurdu bitirdi. Edıl Yayık iki nehir Bir senede Yayık'a da sığmadık Yeri cennet suyu şerbet Geçinmeye, yaşamaya kolaylı Erıkken kun dombaylı Ellerin kıskandığı ak Koban'ın dopdolu Nogaylı Yeryüzünün görkemi diye Ağa cay var bakılan Pınarı şırşır diye akan Parça parça kenarlı Koban var Kobanda ayrı kuyruk saban var Kobanda çizgi çizgi doğa var Doğa dolu nogay var Bu ne denilen Koban dolu el idik Ne mutlu yaşayıp gidiyorduk Fakirlikle yalnızlık bize kısmet oldu Koklu Çerkez çok nogay Barış içinde yaşanan dolu Koban boşaldı Azıcık kalan nogaya Ak Koban'dan ayırmadan Kaderimiz birlikte göçtü Ver alsa bizden Rusların ekmeği azık olur dinleyin. Buradan öteye biz gitsek gariplik kaplar Nogaya yazık olur anlayın. Geçti yıllar. Aşağı akan ak Koban gibi aktarılıp. İdil Nehri gibi kıvanıp Yarık Yayık nehri gibi dağılıp Dağlar, taşlar, geniş düzlükler, yuvarlak yuvarlak mavi goller Dört yakası parçalı Derya deniz, Alem hayran, alemin kıyamadığı Altın ordu elim idin Yok oldun Esas yürekli batur idim Art oldum. Erkek ati şahlandırıp binen, İyileri secip alan, İlik yağını bol yiyen Kımızı, balı kafasına diken Yiğitlerini ödüllendiren Sanatçılarını ağırlayan Han beylerini seçmeyi bilen Halk idik Artık bugün azaldık Kollarımız yop yorgun olduk Düşmanlıkla bozgunu Sönen yurttan anladık Kötü muamele ve zorbalığa, Harp olduğunda maruz kaldık Artık bizi horlamaya çalışanlar Az çıkmaz Sığınmayla girdiği orduya Doğru haberi hiç söylemez Birileri dayım der Birileri kardeşim der Benlikleri yanıp duran Aslından kaybolan Yetim büyüyen çocuğa Biber soğan koymuş gibi Zehir verip kusturur. Adeti yolu unutturur... Nifak sokup araya Halkımızı ağlatır. Ey nogayım nogayım Canım sevdiğim aziz halkım Derin köklerinle eminsin Nuh ailesinden geliyorsun Tüm dünyaya hazine bırakıp Çok millete dem verip Yeni yurtlar bağlıyorsun Yaşlı olsan da yaşıyorsun Neden desen niyetin Göz yaşından da temizdi Neden desen yüreğin Kara kuşun koynunda Şahit olup uçuyor Bu haber 1793 defa okunmuştur.
|
KÖŞE YAZILARI
|
||||||||||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |